Yaşın sadece bir sayıdır derler, ama 77 yaşındaki İsmail Usta, bu sözü kanıtlayan bir yaşam hikayesinin sahibi. 63 yıldır mesleğinin son ustalarından biri olarak dikkat çeken İsmail Usta, işine duyduğu sevgiyle gelecek nesillere örnek teşkil ediyor. Çocukluğunda başlayan marangozluk serüveni, zamanla sadece bir meslek değil, hayatının anlamı haline geldi. İşini tutkuyla icra eden İsmail Usta, her gün atölyesine adım attığında, yılların birikiminden oluşan el becerisini ortaya koymanın heyecanını yaşıyor.
İsmail Usta, çocuk yaşlarındayken merak sardığı marangozluk dünyasına, ailesinin de teşvikiyle adım attı. Henüz 14 yaşında bir çırak olarak başladığı bu yolculuğunda, zamanla kendi tarzını geliştirdi ve her parçasında usta bir dokunuş bırakan birçok eser ortaya koydu. Marangozluğa olan ilgisi, köklü bir geleneğe dayanıyor; onun elinden çıkan her iş, sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir hikaye. Bu hikaye, hem ustalığını hem de tutkusunu gözler önüne seriyor. O, sadece bir marangoz değil, aynı zamanda işçiliği ve müşteri memnuniyetini bir arada tutan bir sanatçı. Her projeye bir ruh katmak için elinden geleni yapıyor.
İsmail Usta'nın atölyesi sık sık genç çırakların uğrak yeri haline geliyor. Onlara tecrübelerini aktarmaktan büyük bir keyif alıyor. Çünkü malzeme, alet ve teknik bilgisiyle birlikte, iş ahlakını da yeni nesillere aktarmak için elinden geleni yapıyor. Günümüzde çoğu meslek dalında gençlerin ilgisi azalmışken, İsmail Usta bu durumu tersine çevirmek ve marangozluğun geleceğini şekillendirmek adına önemli bir görev üstlenmiş durumda. Her genç çırakla kurduğu bağ, aslında geleceğin marangozlarının yetişmesine zemin hazırlıyor. "Bir ebeveyn ya da öğretmen gibi," diyor İsmail Usta. "Onlara doğru yolu göstermek benim için çok önemli."
Artık dijitalleşen dünyada birçok zanaat dalı tehlike altında. Çırak bulamamaktan şikayet eden pek çok usta, İsmail Usta'nın atölyesinin bir nevi eğitim merkezi haline gelmesinden mutlu. Onları sadece meslek olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak benimsemeye teşvik ediyor. İsmail Usta, işe olan tutkusunun yanı sıra, ahşapla olan güçlü bağının da altını çiziyor: "Ahşap canlı bir varlık gibidir. Ona ne kadar iyi bakarsanız, o da size o kadar güzel dönüş yapar."
Her ne kadar artan teknoloji ve hazır ürünler marangozların işini zorlaştırsa da İsmail Usta, sektördeki bu değişimlere ayak uydurmayı başaran nadir ustalardan biri. Yeni nesil aletleri ve zaman içerisinde gelişen teknikleri de işine entegre ediyor. Ancak, geleneksel işçilik ile modern teknikleri harmanlayarak oluşturduğu eserler, onu diğerlerinden ayırıyor. Bu, sadece ticari bir kazanç değil, aynı zamanda ona olan hayranlığın da en büyük kaynağı.
İsmail Usta'nın eserleri arasında sadece mobilyalar değil, aynı zamanda kişisel projeleri ve yerel sanat etkinlikleri için oluşturduğu sanat eserleri de yer alıyor. Yıllar içinde birçok ödül kazanmış ve eserlerini sergilemiş. Her bir projede titiz çalışıyor ve içine sinmeyen hiçbir şeyi müşterilerine sunmuyor. "Müşterime, en iyi ürünü teslim etmek için ne gerekiyorsa yaparım," diyor. Onun için bu bir dükkân değil, bir sanat galerisi.
Gelecek yıllara doğru adım atarken, İsmail Usta'nın mirası sadece marangozluğun incelikleriyle sınırlı kalmayacak. Gençlere aktardığı bilgi ve tecrübelerin yanı sıra, azim ve tutkuyla dolu bir yaşam örneği olarak da hatırlanacak. Yaşının ilerlemesine rağmen hala işine olan sevgisi ve azmi, etrafındaki birçok insan için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. "Benim için yaşamak, öğrendiklerimi paylaşmak ve bu sanatı gelecek nesillere taşımaktır," diyor İsmail Usta.
Sonuç olarak, 77 yaşındaki İsmail Usta'nın 63 yıllık meslek yaşamı, sadece bir marangozun öyküsü değil, aynı zamanda tutkunun ve azmin de bir sembolü. Genç nesillere ilham vermek ve marangozluğun değerini anlatmaya devam etmek için azmi ve sevgisiyle yoluna emin adımlarla devam ediyor.