Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan’a yaptığı son açıklamalarda, ülkenin anayasa reformuna gitmesi ve zaman kaybetmeden bu süreci başlatması gerektiğini vurguladı. Aliyev’in bu çağrısı, iki ülke arasında sürdürülen görüşmelerin zeminini şekillendirebilir ve Ermenistan’ın iç politikasında önemli değişimlerin kapısını aralayabilir. Hatırlanacağı üzere, Azerbaycan ve Ermenistan, 2020’de yaşanan savaş ve ardından gelen ateşkesin ardından, ilişkilerini yeniden değerlendirmeye başlamışlardı. Bu bağlamda Aliyev’in anayasa vurgusu, bölgedeki istikrar açısından büyük önem taşıyor.
Aliyev, konuşmasında söz konusu anayasa reformunun sadece hukuki çerçevede değil, aynı zamanda toplumsal barışın sağlanması açısından da hayati önem taşıdığını belirtti. Ermenistan’ın iç siyasi dinamiklerinde bir reform yapması gerektiğini savunan Aliyev, bu sürecin geciktirilmesinin her iki ülke için de yarattığı riskleri sıraladı. Anayasa çalışmalarının, uluslararası standartlara uygun olarak yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Aliyev, bunun Ermenistan’ın demokratikleşme sürecine katkıda bulunacağını dile getirdi.
Diplomatik kaynaklara göre, Aliyev’in bu çağrısı, Ermenistan’ın haftalardır devam eden iç siyasi çalkantıları göz önüne alındığında oldukça çarpıcı bir mesaj niteliği taşımaktadır. Ülke içerisinde başta muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere, halkın da bir anayasa reformu talep ettiği biliniyor. Dolayısıyla, Aliyev’in mesajı, sadece Ermenistan yönetimine değil, aynı zamanda Ermenistan halkına da önemli bir çağrı niteliği taşıyor.
Aliyev’in bu açıklaması, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerde değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkilerde de yeni dinamikler yaratabilir. Azerbaycan’ın, Ermenistan’a yönelik bu tür yapıcı önerilerde bulunması, hem bölgedeki barış ortamının pekişmesine hem de uluslararası camiada Azerbaycan’ın barışsever yaklaşımının görülmesine katkı sağlayabilir. Zira, Azerbaycan son dönemlerde, Ermenistan ile ilişkilerini geliştirme konusunda kararlılığını koruyor.
Ayrıca, Aliyev’in anayasa vurgusu, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşların da dikkatini çekecektir. Ermenistan, Avrupa ile ilişkilerini güçlendirmek için çeşitli reformlar yapma aşamasındayken, Aliyev’in bu konudaki çağrısı, AB’nin bölgedeki faaliyetlerine yeni bir yön verebilir. Bu çerçevede, Brüksel’in, Ermenistan’a yönelik destek ve yönlendirme ihtiyacı daha da artabilir. Böyle bir ortamda, Azerbaycan’ın da bölgedeki etkisini artırması bekleniyor.
Sonuç olarak, Aliyev’in Ermenistan’a yönelik anayasa çağrısı, bölgedeki siyasi atmosferi yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Her iki ülkenin de karşılıklı olarak atacakları adımlar, sadece kendi halkları için değil, aynı zamanda bölgedeki barış ve istikrar için de büyük önem taşıyor. Özellikle Ermenistan’ın iç politikadaki gelişmelerin, Azerbaycan ile ilişkilerini olumlu yönde etkileyip etkilemeyeceği dikkate alınması gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
Ermenistan’ın bu önerileri ciddiye alması durumunda, her iki ülke için de yeni bir dönemin kapıları aralanabilir. Anayasa reformu, toplumsal uzlaşı ve barış sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla, Aliyev’in yaptığı bu çağrının, sadece bir öneri değil, aynı zamanda bir fırsat olarak algılanması gerekiyor. Zaman kaybedilmeksizin atılacak adımlar, iki halkın da barış içerisinde yaşamasına yardımcı olabilir. Bu bağlamda, Ermenistan yönetiminin, Azerbaycan’ın dikkatini çeken bu teklife nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor.