Son yıllarda dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler ve çatışmalar, birçok ülkenin savunma stratejilerini gözden geçirmesine yol açtı. Ancak Almanya, bu süreçte önemli zorluklarla karşı karşıya. Uzmanlar, Almanya'nın mevcut askeri gücünün savaş durumuna hazırlık açısından yetersiz olduğunu vurguluyor. Bu durum, sadece Almanya değil, Avrupa'nın genel savunma yapısını da sorgulatıyor.
Almanya, tarihsel olarak güçlü bir askeri geçmişe sahip olmasına rağmen, son yıllarda ordusunun modernizasyonu ve güçlendirilmesi konusunda büyük zorluklarla karşılaşıyor. Başbakan Olaf Scholz, 2022'de yaptığı açıklamada, Bundeswehr'in (Alman Silahlı Kuvvetleri) güçlendirilmesi için 100 milyar Euro'luk ek bir bütçe oluşturulacağını belirtmişti. Ancak bu kaynağın ne kadarının etkin bir şekilde kullanılacağı konusunda ciddi şüpheler bulunuyor. Uzmanlar, mevcut malzeme yetersizliğinin yanı sıra eğitim eksikliklerinin de sürmekte olduğunu dile getiriyor.
Alman ordusunun envanterinde yıllardır kullanılamayan veya bakıma ihtiyaç duyan birçok ekipman bulunuyor. Örneğin, Bundeswehr'in hava savunma sistemleri ve deniz kuvvetleri, modern savaş koşullarının gereklerini karşılayamayacak düzeyde. Uzmanların raporları, mevcut jetler ve savaş gemilerinin, NATO’nun beklediği acil durum senaryolarında etkisiz kalabileceğini gösteriyor. Bu durum, yalnızca Almanya'nın değil, NATO müttefiklerinin de güvenliğini tehdit ediyor.
Almanya'nın neden bu kadar uzun bir süre askeri yatırımlarını ihmal ettiği sorusu, pek çok analistin gündeminde. Soğuk Savaş sonrası dönemdeki savaşlardan uzaklaşma arzusu ve "barışçı" dış politika anlayışı, Almanya'yı askeri gücünü artırma konusunda tereddüte yönlendirdi. Ancak, Ukrayna'nın işgali ve diğer bölgesel krizler, bu anlayışın sorgulanmasına neden oldu. Uzmanlar, Almanya'nın askeri bütçesini artırmanın yanı sıra, Avrupa’nın kolektif savunma sistemine katkıda bulunmasını desteklemeleri gerektiğini vurguluyorlar.
Almanya'nın askeri gücü yalnızca savunma için değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki rolünü de belirliyor. Avrupalı müttefikler, Almanya'dan daha aktif bir askeri katılım bekliyor. Özellikle önümüzdeki yıllarda artan savunma harcamaları ve stratejik iş birlikleri sayesinde, Almanya'nın ordusunu modern bir güç haline getirebilir. Ancak, bunun gerçekleşmesi için kararlılıkla hareket edilmesi ve Türkiye gibi komşu ülkelerle stratejik iş birlikleri geliştirilmesi gerekiyor. Kısa vadede bu eksiklikler, hem Almanya'yı hem de Avrupa'nın güvenliğini zayıflatabilir.
Sonuç olarak, Almanya'nın askeri gücündeki mevcut yetersizlik, yalnızca ulusal güvenlik algısını değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki dengesizlikleri de etkiliyor. Ülkenin, NATO müttefikleriyle birlikte hareket ederek bu sorunları aşması ve kuvvetini artırması bekleniyor. Ancak, bu hedeflere ulaşabilmesi için hem iç hem de dış stratejilerini gözden geçirmesi kaçınılmaz hale gelmiş durumda. Almanya'nın güçlü bir ordusu olmadan, Avrupa'da barış ve güvenliğin sağlanması daha da zor bir hale gelecek.