Papa Francis, 13 Mart 2013'te Papalık görevine başladığı günden bu yana, dünyada pek çok insanın kalbinde yer edinmiş bir figür olmuştur. Katolik Cemaati’nden sadece papalıkla değil, dini liderliği, sosyal adalet konusundaki tutumu ve dünya barışına katkılarıyla da tanınmıştır. Ancak, aniden gelen bu ölüm haberi, hem Katolik dünyası hem de seküler toplumlar için derin bir şok etkisi yarattı.
Papa Francis'in vefatı, tüm dünyada büyük bir yankı buldu. Başta Vatikan olmak üzere, pek çok ülkede yas ilan edildi. Birçok dünya lideri, kutsal liderin ölümü nedeniyle taziyelerini iletmek amacıyla resmi açıklamalar yaptı. Birçok siyasi figür ve toplum lideri, Papa Francis’in insanlığa kazandırdığı değerleri, özellikle de hoşgörü, barış ve sosyal adalet konularındaki çabalarını anarak, onun varlığının bıraktığı boşluk üzerinde durdu. Ülkelerde düzenlenen anma etkinlikleri, somut bir şekilde Papa’nın bıraktığı mirası yönetme sözü veren liderlerin katılımıyla gerçekleşti.
Papa Francis’in vefatıyla birlikte, Katolik Kilisesi için yeni bir dönem başlayacak. Onun sosyal adalet konusundaki duyarlığı, iklim değişikliğiyle mücadelesi ve mülteci haklarına olan ilgisi, onu dönemin en etkileyici dini liderlerinden biri haline getirmişti. Kendisinden önce de, Ziya Gökalp’in bir sözüyle dikkat çektiği gibi, "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" anlayışıyla hareket eden Papa, uluslararası politika sahnesinde de önemli bir yere sahipti. Her türlü ayrımcılığa karşı duruşu, inançlar arası diyalogu teşvik etmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularındaki çalışmaları, onu sadece Katolikler için değil, tüm insanlık için bir rol model hâline getirdi.
Vatikan, Papa Francis’in mirasını yaşatmaya kararlılıkla devam edeceğini belirtti. Yeni Papa’nın seçimi sürecinde, Francis’in öğretilerinin ve değerlerinin kilise politikasına yön vermesi bekleniyor. Bu süreçte, halkın ve Kilisenin farklı kesimlerinin belirlenen yeni papaya olan beklentileri büyük bir önem taşıyor. İnsanların Barış, adalet ve eşitlik konularındaki hassasiyetleri, yeni liderin seçiminde önemli bir kriter olarak öne çıkacak.
Sonuç olarak; Papa Francis'in ölümü, dini ve sosyal düzlemde pek çok değişimi beraberinde getirecek gibi görünüyor. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, onun mirasını yaşatmak ve onunla aynı değerleri taşımaya devam etmek üzere bir araya geleceklerdir. Önümüzdeki günlerde, Papa Francis’i anmak adına yapılacak etkinlikler ve törenler, onun hayattayken tüm insanlarla paylaştığı sevgi ve barış ideallerinin ne kadar önemli olduğuna bir kez daha ışık tutacaktır.